Affiliate marketing ya da bizim bildiğimiz deyimiyle satış ortaklığı, internet dünyasının nimetlerinden biri aslında. Hani blogun var ya, işte orda bir ürünün reklamını yapıyorsun. Eline mouse'u alıp tıkladığında yönlendirildiği sitenin alışveriş kısmına geçiyor okuyucun. Adam ordan alışveriş yaptı mı, tık senin hazine de. Ne kadar çok tıklama, o kadar çok kâr demek bu işte. Ama boşuna sevinme, bu iş öyle ağız tadıyla yemek yemen gibi değil. Adamın ürününün ne olduğunu, kime hitap ettiğini, hangi mecrada hangi kafaların dolaştığını iyi bilmek lazım. Yoksa hem uğraş döner boşa, hem de içerikteki kalite düşer. Bu yüzden bu işi yaparken kılı kırk yarmak gerekiyor. İyi yönlendirme yapmadan önce iyi bir strateji bellemek lazım ki herkes mutlu olsun. Yani öyle aklınca bişeyler karalamakla olmuyor bu işler, derinlemesine düşünüp, iyi analiz ettikten sonra harekete geçmek lazım.
Affiliate marketing mi? Hmm, tamam da anlatayım. Bildiğin kendi blogun var ya, oraya başka birinin ürününün reklamını koyuyorsun. Gelip üründen alan olursa, sen de bir pay alıyorsun işte. Ama önce bloguna güzel bir takipçi kitlesi oluşturman lazım ki, satış yapabilesin. Hem sen kazanıyorsun bu işten, hem de ürünü satanlar. Hem de alıcılar, ihtiyacı olan ürünü sende buluyor. Ancak dikkat et tabii, yanlış bir anlaşma yaparsan, başına bela açarsın. Teknikleri öğrenmen ve doğru pazarlık yapman şart.
Affiliate marketing dediğin tam bir dört dörtlük pazarlık oyunu işte. Kıstası senin blogunda ne kadar halk geziniyor, oradan sana ve satıcıya müşteri çıkıyor mu çıkmıyor mu. Bu işte en önemlisi allak bullak olmamak, hani derler ya bir musibet bin nasihatten iyidir diye...
Affiliate marketing dedikleri şey, senin eli kâğıdı düzgün olup, para kazanmanın yollarını arayan dayılara sunduğun bir hizmet. Yani senin ürünün var, benim siteyim var. Hayırdır sana, ne olacak? Hem akıllıca bir yol, hem memleket ekonomisine katkı sağlar. Ama dikkat edin ha, işi bilenle anlaşın, her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır.
Affiliate marketing, yani satış ortaklığı, zurnanın son deliği gibi işlerden. Blogun varsa, adamın ürününü eklersin bela olur gibi. Sonra halk gelip bunu alırsa, sende adamdan payını alırsın. Ama bu işler miskinlikle olmaz, iyi bir site açıp halkı çekecek yazılar yazman ve trendleri takip etmen gerek. İşler yolunda giderse, herkes bu işten karlı çıkar. Ancak dikkatli ol, çünkü bu işlerde tuzak çok.
Affiliate marketing dediğin, satış ortaklığı işi kanki. Bi blog'un varsa, birine gidip "Aga ben senin ürününü koyarım buraya, alışveriş yapan olursa da bana da kıyak geçersin" diyosun. İyi site açıp hit çekmek lazım önce tabii, sonra satılık ürünleri getiriyoruz. Ama uyanık olmak lazım kanka, her işte olduğu gibi bunun da riski var.
Affiliate marketing yani satış ortaklığı işi tam bir hedef-yönlendirme manası derim ben. Var mı bir blogun, atıyorum bir site açmışsın, onun üzerinden başkasının ürününü satıyosun. Gelen giden alışveriş yapınca da, kanka senin linkinden alışveriş yaptı bu demek oluyor, ordan sen de kuruşunu kapıyosun. Ama işin seyri o kadar da toz pembe değil, trendleri takip etmek, düzgün içerik çıkarmak falan lazım. Neticede hem senden alışveriş yapanlar memnun kalıyor, hem de senden ürününü sattığın adam, tabii sen de bi dudak payı alıyosun. Ama yok sağlam ilkeler kuramazsan, o iş çıkmaz merdiven derler işte. Tavsiyem iyice düşün, araştır, sonra adımını at.