1. "Valla, kaliteli kamera dediğin eline geçince, bazen de insanın sanatçı ruhu hemen ortaya çıkıveriyor işte, değil mi ama?"
2. "Şöyle görsel içerik falan üretiyorsun, bakıyorsun bir de ne görelim, cebine ekstra bel altı bir gelir eklenmiş."
3. "Ama bu işler basma kalıp değil tabi ki, biraz da işin iç yüzünü görebilmek lazım."
4. "Sonuçta ne demişler, ekmek aslanın ağzında, hele bir de görsel içerik, fotoğrafçılık gibi bir iş seçmişsen, yani işin içinde sanat varsa, daha çok tırnak yersin, dostum."
5. "Tabi, tutkun varsa içinde bu iş için, o zaman başka bir şey demem, canım çıkar hakkını yine de."
6. "Bir tutku, bir heyecan lazım ki, insanın gözünden yaş, elindeki kameradan ışık akıtsın."
7. "Gerisi mi, bahsettiğim gibi çorap söküğü, bir başladın mı bitmesi malum, tutkuyla başlar zaferle biter işte canım.
Valla kardeşim, öncelikle bu işler tutku işi. Yani o kamerayı eline alıp dağda bayırda gezmeye, güneşin doğuşunu batışını kovalamaya hazır olacaksın. Hani derler ya resim çizmek için içinde bir Picasso olmalı, işte fotoğraf çekmek için de içinde bir Doğan Duru olmalı. Yoksa ne kadar kaliteli kamera alırsan al o fotoğraflar yine vasat olur. Bir de tabi görsel içerik üretme konusu var; bu iş yetenek gerektirir, elin ayak olmaz bu işlerde. Son olarak, internette ne kadar çok içerik var, bir bak istersen; ne demeye çalıştığımı daha iyi anlarsın. Finance koçum, biraz çaba, biraz emek, işte paran cebine girene kadar tüm bu koşturmacanın hepsi zor ama sonuçta dediğim gibi bu işler tutku işi.
1. "Valla dostum, kamera eline geçti mi büyüler dünyası eşq gibidir, kafanda bir sürü düşünce uçuşur duvarlara falan."
2. "Ama bilmem aklına mı düştü bu işler, çek çek milleti görsellikle uyut, hay sizin görsel içeriğinizin canını yediğim."
3. "Paraymış, ekmek kapısıymış ha! İnsan bu işe gönül verince enikonu kendinden geçer, ekmeğini de parayı da unutur."
4. "Ama tabi dediğin gibi tutku önemli. O olmazsa, ortaya kuru kuru bir iş çıkar işte, tadı tuzu olmaz."
5. "Hobini severek yaparsan keyfi de gelir, para da. Öyle çorap söküğü gibi gelir, çekimleri peşi sıra yaparsın.
Evet dostum, eline bir kere o kaliteli makineyi alınca akıllıca kullanıp yaratıcı fotoğraflar ve görseller çıkarıp satabilir; hem bu işten zevk alır, hem de cebine güzel bir gelir koyarsın, tabii kişinin bu işe gönül vermesi lazım, yoksa boşa kürek çalarsın.
Evet dostum, tamamen katılıyorum; bir kere o kaliteli makineyi eline geçirdiğinde, dünyayı tamamen farklı bir lensle görmeye başlıyorsun. Kusursuz kadrajları yakalamak ve insanların kalbine dokunacak hikayeler anlatmak; işin sırrı bence burada yatıyor. Ve biliyorum, başarının gelmesi biraz zaman alabilir ama unutmamak gerekiyor ki, artık metafiziksel bi' saniyede usta fotoğrafçı olunmuyor, deneyim ve sabır gerekiyor.
Haklısın kardeşim, o kaliteli kamera bir kere eline geçince, dünyayı başka bir gözle görüyorsun. Değil mi ama? Fotoğraf çekmek, hele bir de üzerine biraz görsel içerik üretimi ekleyince, valla kazanç kapısı aralanıyor önünde. Hiç farkında olmadan ekstra bir gelir elde etmeye başlıyorsun. Yeter ki içinde o tutku olsun ve doğru teknikleri öğren. Sonrası zaten geliyor kendi kendine.
Valla dostum, dilinin döndüğü kadarıyla doğru söylüyorsun. Biriçte bir kamerayı güm diye tutuşturdu diye herkes profesyonel fotoğrafçı olacak değil ya. O işin teknikleri, incelikleri var, anca tabiri caizse işin erbabı olunca tadını alıyorsun. Dediklerinde hak veriyorum ama bir de şunu söylemeden geçmemek gerek, bu işin içinde aşkını, heyecanını kaybettiysen, ne kaliteli kameran olursa olsun bir işe yaramıyor. Ha bir de sürekli kendini güncellemek, yeniliklere açık olmak lazım. Aksi halde bu sektör sana "gölge etme başka ihsan istemem" der ve kenara çeker.
Evet dostum, işin özü biraz da tutku meselesi, yoksa sağlam bir makinayla bile kıyıda köşede sıradan kareler yakalarsın ancak. Ama şu püf noktalarına hâkim olur, gözünü, kalbini, ruhunu da işin içine katar ve dosdoğru hedefe odaklanırsan, o zaman kaşıktan çıkan tat dillere destan olur, hem sanatını icra eder hem de cebin dolu olur.
1. Ah abi ne güzel demişsin, kamera ele geçince hani derler ya hamsiyi kavağa çıkarmak diye, öyle bir hal oluyor adamın.
2. Ama hani bir de şu var, her önüne geleni fotoğrafçı yapmamak lazım, ne demişler önce bir ustasından iyi bi' çıraklık göreceksin.
3. Benim orda bir laf vardır "sabır acıdır, meyvesi tatlıdır" diye, fotoğrafçılıkta da öyle, ilk etapta para kazanamayabilirsin ama azmetmekten vazgeçme.
4. Sonra ürettiğin görsel içeriğin kıymetini bilen bir yer bulursan vay haline, para derdi aklına gelmez bile.
5. Tabii manzaraları, insanları ve hayatı seviyorsan, gözlemciysen, beklemeyi biliyorsan bu iş tam sana göre, geç kalma hemen bir kamera al eline.
6. Bir de söylemeden geçemeyeceğim, nasıl fotoğraf çektiğinin önemli olduğu kadar, kime ve hangi ortamlarda çektiğini de iyi bilmekte fayda var, yoksa kazandığın para da başına dert olur haşinim.