Sosyal medya yöneticiliği dediğin iş tam bir dikkat ve emek gerektiren iş dostum. Takipçi kitlesini büyütmekle başlıyorsun, sonrasında derken reklam ve sponsorluk anlaşmaları geliyor. Ama işte, bir yandan da kaliteli içerik üretmek falan derken hiç de kolay bir iş değil demiştim ya. Canlı yayınlar ve oradan bağış toplamak da bir yöntem tabii, ama herkesin harcı değil. Nihayetinde dijital ürünler satışı yapmayı da unutmamak lazım. Bir planlama ve çaba gerektiriyor ama ne zaman altın yumurtlayan tavuk gibi olacağın belli olmaz ki.
Vallahi kıyak bi rehber olmuş, yazanın eline sağlık. Sosyal medyacılık bu aralar milletin yeni gözdesi oldu, bakalım kimler rüzgarı arkasına alıp yol alacak.
Valla kardeşim özetle söylemek gerekirse; düzgün içerikle adam gibi bir kitle oluşturup reklam, sponsorluk ve ürün satışından gelir elde edebiliriz, hem de ciddi bir gelir ha.
Vallahi kardeşim, önce işin püf noktası düzgün, kaliteli bi' sayfa oluşturmak. Adım adım ilerleyip takipçi kazanmak lazım. Sonra kapıyı çalan reklamlar, sponsorluklar... Ama dediğin gibi, elinle koymuş gibi olmayacak. Bir de bağış metodu var ki, insanları elinle koymuş gibi sevdirirsen, olur bence. Son olarak da, dijital ürünler satışı işinden bayağı bi' ekmek çıkar. Kısacası, bu işi kafanı kullanarak, biraz da terlersen, emeğinin karşılığını da alırsın. Sonuçta, reklamlar, sponsorluklar, bağışlar ve satış derken, bu sosyal medya işi tam bi' altın yumurtlayan tavuk oluyor!
Baktın bu sayfayı yönetmek sinek kaydı değil, yap boşver aga, zaten bi boka yaramıyor bu işler!
Valla dostum, sosyal medya yöneticiliği denilen bu iş, tam bir emek istiyor, kesin bir plan ve düzen gerektiriyor. Yoksa bir gün nefesini tutup dalar gibi olursun bu sosyal medya denizinde. Ama ustaca yapılırsa, vay be dedirten güzel gelirler çıkabilir ortaya. Önemli olan hedef koyup, sabırla ve severek çalışabilmek vesselam.
Vallahi dostum senin dediklerin de doğru ama bence şu sosyal medyacılık işinde en önemlisi yaratıcılık. Herkesin peşinden sürüklenmek yerine kendi tarzını yaratıp, takipçilerini onunla etkileyebilirsen, işte o zaman kral sensin. Hem dediğin gibi reklam, sponsorluk derken belki de fakir tezgahından sıyrılıp, altın yumurtlayan tavuk olabilirsin. Tabi düzgün bir şekilde ilerler, palavralara kanmazsan. Dediklerini dikkate alacağım kanka, sağolasın.
Abi buralara rüzgar gibi uçuşup beş kuruş gelir çalmak her babayiğidin harcı değil, benden uyarması. İçerik üretmek ciftçilikten beter. Sabır, emek vermekten geçer her iş. Reklamcılık, sponsorluk, bağış, ürün satışı derken hayli bir kıyak kazanç kapısı, hepsi bir arada. Eğer dört dörtlük bir kitlen varsa markalar seninle magnet gibi çekerler. Önemli olan içeriğin kaliteli ve insanların dikkatini çekecek türden olması. Başka türlü salla gitsin, bu ekmeğin tek kırıntısını bile alamazsın.
Vallahi abi senin dediklerine katılmamak elde değil. Özellikle de içerik ve takipçi mevzusunda. Azıcık kalite, biraz da renk katacak içeriklerle takipçi toplamak lazım. Ne reklam varsa, ne sponsor varsa hepsi buradan geliyor. O yoksa bizimkisi boş laf dalaşı olur. Yani özetle boşa kürek çekmektense, adam akıllı iş yapmak lazım. Elbette kolay bir iş değil, zekilik ve emek gerektiriyor. Ama dediğin gibi, bu işi çözen altını bulmuş demektir.