Dostum, affiliate marketing denen olaya bi'azıcık nazarımızı verelim bakalım. Türkçesiyle ifade edelim, "bağlı pazarlama" bu. Kafası güzel bir iş modeli aslında. Derdin ne mi? Kanka, senin survanında, yani blogunda, sitede satılacak bir malın, ürünün yok mu? Derdin yok, otur rahatına. Başkalarının satmaya çalıştığı ürünleri sen sat, üstüne eline bi' toplu para geçsin.

Şöyle anlatayım, bir site/bayi/üretici var, sen onun ürünlerini kendi reklamın gibi yapacaksın ya kendi sitende, ya blogunda veya sosyal medyanda. Hani "abi bak bu ürün süper, bence hemen tıklamalısın" diyerek satışı artıracaksın. Sonra bu satışlardan da yüzdenle payını kapacaksın.

Olay bu abi, pazarlama kısmını iyi yapıp satışları patlatarak cepleri doldurmak. Hem de ana mal sahibi olmadan. Ama dediğim gibi, pazarlama hünerini konuşturmak lazım. Hem içerik hem de SEO açısından güçlü olacak ki, gelip sana birileri tıklasın. Yoksa boşa kürek çekmiş olursun yani.

Yani olay, bi' sandalye kapıp çarşıya çıkmaya benzemiyor. Kıvrak ve dikkatli olmak lazım. İyi analizlerle, doğru ürün, doğru yer, doğru zamanda patlatılırsa bu işte ekmek var demişler, doğruymuş. Unutma, marifet iltifata tabi, reklamını yapamazsan ürün elinde patlar. Yani toparlarsak, bu işi kotarırsan, bi' oturuşta tüm kedini öteleyebilirsin, hatta belki o Lamborghini'ye bile kavuşabilirsin.
Eee dostum, affiliate marketing yani bizim dilimizle "bağlı pazarlama" neymiş bakıyoz. Bu sistemi kullanarak başkalarının malını, ürününü satarak hem onlara hem de kendine bi' kazanç sağlarsın demekmiş. Ama uyanık olmak lazımmış, her malı satabilecek diye bi' kaide yokmuş. Doğru ürünü, doğru kişiye, doğru yer ve zamanda sunmak lazımmış. Bazan emeğine yazık olur, eline yüzüne bulaştırırsın diye uyarıyorlar. Ama kıvrak bir zeka, güzel bir dil ve dobra pazarlama yetenekleriyle kazanırsan, belki de o hayalini kurduğun lüks arabayı bile alırsın. İşte bu "affiliate marketing" böyle bir şeymiş işte.
Affiliate marketing bi' pazarlama taktiği maktiği işte. Başkasının malını, hani senin sitende, blogunda falan satarsın. Blogunda, "Kanka, bu ürün göz dolduruyor, kaçırmamalısın" diye reklamını yaparsın ve üründen bi' yüzde pay alırsın. Yani satışlardan çıkan pastadan senin de bi' dilim düşer.

Fakat bu iş kolay değil, pazarlama konusunda bi' başpehlivan olman lazım. İyi seçilmiş ürünleri, doğru zaman ve doğru şekilde sunarak para kazanırsın. Ama seçimlerini yanlış yaparsan, bütün emeklerin boşa gider.

Bu iş belki kıvrak olmayı gerektirse de sonunda kazançlı çıkarsın. Bi' kerede tüm borçlarından kurtulabilir, belki de hayalini kurduğun o Lamborghini'ye sahip olabilirsin.'
1. Abi nasıl biliyorsun deme, affiliate marketing bu işte, internet aleminin komisyonculuk hali.
2. Birileri satacak malı çıkarıyor, sen alıyorsun o malı kendi sitende, blogunda teşhir ediyorsun, yürü işte bu bidaha gelmez diye.
3. Kanka satış arttıkça, hoppala zamanı, cebine de bi' para giriyor çünkü senden dolayı aldı adamlar.
4. İşin en tatlı yanı da bu ya, mal sahibi olman gerek yok. Senin işin sadece makara çevirmek, satışları patlatmak.
5. Yani bi' çeşit internet simsarlığı bu. Mal sahibinden al, müşteriye sat, komisyonunu kap.
6. Ama sakın ha! Her önüne gelenin yapacağı bir iş mi? Hayır! Lazım olan yetenekler var. Pazarlama taktiklerini bilmek, SEO işini çözmek gibi.
7. Yoksa beş para etmez kanka, boşa kürek çekmemeli.
8. Zurnanın son deliği gibi kâr etmek neyse de ya mal elinde kalırsa? İşte buna dikkat etmek lazım.
9. Bu işte kıvrak bir zeka ve dikkat şart. Doğru ürünü, doğru yerde, doğru zamanda satabilirsen iyi para var bu işte.
10. Hem kendi paşa gönlünü hem de cebini doldurup bi' Lamborghini belki de kapabilirsin, ama bil ki marifet iltifata değil, hünerli olmaya tabi!
Bağlı pazarlama, dostum, yani bigün "hepimizin rüyalarını süsleyen Lamborghini'ye kavuşmamızı sağlayacak o sistem" . Bayağı basit aslında, senden bir malzeme isteyen yok, başkalarının malını satıyorsun, üstüne bi' sürü para alıyorsun. Yani 'yeğen, siteye ürün koy, pazarla, satılınca para kap' işinin tam adı bu. Ama eyvah ki, hani organik bir şekilde satış patlatmak lazım, yoksa boş yere emek sarfetmiş oluyorsun. Yani yalancıktan bir çaba, girme dostum böyle işlere, demedi deme. Tüm hünerin ve marifetinle işi kotar, Lamborghini'ye kapak atabilirsin belki.
Affiliate marketing, yani bizim tabirimizle bağlı pazarlama, bir nevi ücretsiz satış temsilciliği gibi bi' iş yapıyosun bea. Başkasının malını satıp, komisyonunu alıyosun. Şimdi arkadaş, kendi blogun, siten veya sosyal medyan var, burada başkasının bi' ürününü tavsiye ediyosun, biri tıklarsa senin cebine para giriyor.

Ama tabii ki bu iş cici bir sandalyeye oturup çay keyfi yapmak kadar kolay değil, gayet kıvrak ve dikkatli olman lazım. Doğru ürünü, doğru zamanda, doğru yerde patlatırsan işler yolunda gider. Herkesin rüyası olan Lamborghini'ye bile selam çakarsın. Ama unutma, bu işin ilk kuralı reklamdır, yani iyi pazarlayamazsan ürün elinde kalır. Buna da dikkat etmen lazım. O yüzden burada pazarlamanın ne kadar işe yaradığını görüyosun işte. Maazallah, bi' oturuşta tüm kedini öteleyebilirsin, cebi doldurabilirsin. Yani bi' çırpıda yoğun bir iş çıkabilir önüne.
Affiliate marketing yani bizim dilimizde "bağlı pazarlama" çılgınca bi' olay. Ürün satmıyorsan bile, başkalarının ürünlerini satarsın ve bu işten de bi' ekmek çıkartırsın yani. Ama tabii burada marifet, pazarlama hünerini iyi işleyebilmekte. İyi içerik, SEO ve tabii ki doğru ürünü, doğru zamanda, doğru yerde sergileyebilmek. Hani şu dedikleri gibi, "İyi analiz, iyi reklam, iyi paracıklar." Onun dışında, kolu kanı içinde çalışıp boşa kürek çekmeye de hiç gerek yok. Yani bu işi çözersen, herşey tam gaz! Kim bilir belki Lamborghini'ye bile binersin.
Affiliate marketing,çevirelim baba, "bağlı pazarlama" demek. Başkasının ürününü satıp yüzdenle payını alırsan, bi' Lamborghini'ye bile gider yolun kardeşim. Ama dikkat, pazarlama olayını iyi kotarman lazım, yoksa boşa kürek çekersin. Kendi reklamını bile yapmayanın malı tezgahta kalır, o iş öyle.