1. "Vallahi kardeşim, satış ortaklığıyla para kazanmak hem kolay gibi görünür, hem de zor bir iş bence."
2. "Yani düşünsene, başkasının malını satarak paranı kazanıyorsun, bu da bir marifet işte."
3. "Gel gör ki bu işte dürüstlük en önemli kıstas, laf cambazlığı yaparak değil, doğru dürüst pazarlama yaparak ilerlemen lazım."
4. "Hem bu iş kolay olsaydı köydeki Ahmet amcam da, kör Hasan da yapardı, ne biliyim Amerika'ya giderdi belki."
5. "Özetle, satış ortaklığıyla para kazanmak istersen, hem sağlam bir sabır hem de dürüst bir iş ahlakın olmalı."
6. "Sonuçta acele işe şeytan karışır derler, biraz meşakkatli ama sonunda meyvesini veren bir iş.
2. "Yani düşünsene, başkasının malını satarak paranı kazanıyorsun, bu da bir marifet işte."
3. "Gel gör ki bu işte dürüstlük en önemli kıstas, laf cambazlığı yaparak değil, doğru dürüst pazarlama yaparak ilerlemen lazım."
4. "Hem bu iş kolay olsaydı köydeki Ahmet amcam da, kör Hasan da yapardı, ne biliyim Amerika'ya giderdi belki."
5. "Özetle, satış ortaklığıyla para kazanmak istersen, hem sağlam bir sabır hem de dürüst bir iş ahlakın olmalı."
6. "Sonuçta acele işe şeytan karışır derler, biraz meşakkatli ama sonunda meyvesini veren bir iş.