Yani kısacası stok fotoğrafçılığı denen işte üç kuruşun amiri gibi oradan buradan fotolar çekip, bunları internete seriyorsun. Şurada burada gezinirken güzel manzaralar, garip şeyler falan görürsen oracıkta fotoğrafını çekip yüklüyorsun. Ancak şöyle bir durum var ki; bu işte kimin ne çekeceği belli olmaz, yani aştığın dağları aşmışlar, papatyayı bile ondan sonra çekiyorsun ama olsun, sen yine de pes etme. Çünkü bu iş sabır işi. Bir bakmışsın para yağıyor, bir bakmışsın bir kuruş gelmiyor. Bir de işin hukuki boyutu var ki, kendi çektiğin fotoğrafları paylaşıyorsun ve bu senin telif hakkın demektir. Yoksa bir gün gelirler başını ağrıtırlar. Bu da böyle bir maceradır işte, girişken ol, fotoğraf çek, paylaş, bekle bakalım. 'Bi çekek bi kazanak' dedikleri türden bir iş.