Evet gardaşım doğru söylüyorsun, adamın kafası para kazanma hırslarıyla dolar dolmaz bile freelancer oluyveriyordu. Eh, sonra o da ne tadımlık bir iş miş be demeye başlıyorduk. Gecenin bir yarısı bir hata bulup düzeltince 'evladım oldu' diye seviniyorduk. Bir de ortaya kardeş gibi iş çıkınca, kesenin ağzı açılıyordu, öyle böyle değil. Tabii, bu paraları kazanırken 'kendim işimi seçiyorum, benim istediğim saatlerde çalışıyorum' demek de cabası. Ama bir şeyi de unutmamak lazım ki, her işin ruhani bir yanı vardır. Canın sağ olsun, bir programı yazıp çalıştırdığın zaman 'ulan ya, ben bunu yaptım' demek paha biçilemez. Fakat bir de 'debug' kâbusu var ki, çaylara limon sıkar, haberin ola...