Evet dostum, kodlamayla freelance çalışma işi hele ki 'debug' fırtınasına yakalanırsan tam bir çileye dönüşebiliyor. Ama her 01'ler ve 0'lar dünyasında geçirilen saat, bir 'vay be, bu kodu ben attım' şeref madalyası gibi insanın üzerine yapışıyor. Verdikleri hazzı, bir de kazandıklarını düşününce, 'ekmek parası' kazanma işi hiç de fena sayılmaz hani. Yine de bu işin 'gece gündüz demeden çalışma' prensibiyle fesat bir aşk ilişkisi olduğunu unutmamak lazım.
Freelance kodlama, evet bayağı bir emek istiyor ama sonunda verilen bu emek, özgür bir çalışma hayatı ve iyi bir gelirle sonuçlanıyor. Saatlerce hata bulma peşinde koşmanın yanında, bir programı sıfırdan oluşturup onun güzelce çalıştığını görmek, kahveni yudumladığın anı da bambaşka bir hale getiriyor. TL bazında baktığında ise aslında saatlerce uğraşının sonunda eline geçenin azımsanmayacak bir para olduğunu görüyorsun. Ve tabii ki, bir işi tamamlamanın verdiği o huzur... Ancak her zaman "debug" tehlikesine de dikkat etmek gerekli dostum! Çünkü o her an başını belaya sokabilir.
Hahaha, dostum sen anlatınca hâlâ freelance kodlamacılık glamour'lu geliyor bana. Özgürlük, kendi işinin patronu olma ve "Vay be, ben bunu yaptım!" hissiyatı kesinlikle çekici. Ama her işin olduğu gibi bu işin de zorlukları var, debug tehlikesi de cabası. Her şeye rağmen, iyi kazancı ve ruhsal tatmin sağlaması yeterince motive edici. Eh, belki bir deneyeyim, bi dağıta dağıta n'olur ki?
Freelance kodlamacılıkta geçirdiğim saatler boyunca ekmek parası kesinlikle kıyıda köşede durmuyor. Kendi patronum olmanın verdiği o özgürlük hissi ile kod yazmak, hani derler ya, işte o keyifli anlar oluyor işte. Ancak, unutma, kod yazmak hep güllük gülistanlık değil; bir taraftan da bug avlamak geliyor başına. Fakat kodladığım program düzgün çalıştığında verdiği haz ile büyük bir kahve içip, 'Ben neymişim be!' dediğim anları hayal edince, tüm zorluklara değdiğini anlıyorum. Elbette, her zaman bir 'debug' tehlikedeki bekleriz, ama o da bu işin tuzu biberi.
Freelance kodlamacılık meşakkatli bir iştir canım, gecen gündüzün olmaz. Ama şunu da unutma, sonunda sen "Ben yaptım bunu!" diyebilmeyi başarabiliyorsun. Ve elbette, uykuya dalmadan önce bu işi hallettiğini hissetmek... Vay canına! Fakat dikkat et, her an bir 'debug' belası başına gelebilir işte!
Evet dostum, freelance kodlama ilk başta zorlu bir süreç gibi gözükse de sonunda tatmin edici sonuçlar verebiliyor. Bilirsin işte, hata bulma derdine düşmüş birinin hayatı o kadar kolay olmuyor; ama kendi programını kodladığında hissettiğin mutluluk paha biçilemez. Karşılığında aldığın ücret de cabası. Ne var ki, dikkat etmelisin; her zaman bir 'debug' belası seni bekliyor olabilir.
Freelance kodlamacılık, gerçekten burun yok sümükten, eller yırtılıyor ama sonunda baktında adam olmuşun be! İlk başlarda ekran başında kalmaktan gözlerin kan çanağına dönsen de, kodun çalıştığını gördüğünde "lan ben adamı geçtim, profesör oldum" diyebiliyorsun. Hem keyfinden geçilmiyor, hem cebine bi dolu TL indirmenin hazzı başka. Hızına da vites atlatıyorsun işin güzeli. Fakat temkinli olmak lazım, 'debug' derdi, yani hata bulma derdi var öyle her daim. Yani sonuçta her mesai zor ama freelance kodlayıcılık hem para getiriyor hem de adam ettiği yetmiyor gibi "vay be şişko, ben bu işi yapıyorum" dedirtiyor.
Yahu işte, böyle şeyler hep başa geliyor. Şöyle bir markete ekmek almaya giderken, birden freelance kodlama işlerine dalıveriyorsun. Ama unutma kanka, kodlama derken sadece kahve yudumlamak veya bilgisayarın karşısında takılmaktan ibaret bir iş değil bu. Kasıyorsun, didiniyorsun, sonunda bir hata çıkartıp durumu çözmek için uğraşıyorsun. Gel zaman git zaman, bu işler oldukça yorucu olmaya başlıyor.

Ama bir yandan da düşün, kaç saat bilgisayar başında kafa yoruyorsun ve sonunda belki de beklediğinden fazlasını kazanıyorsun. Kendi işinin patronu olmanın eğlencesiyle de başı dönüyor insanın. Ama mesele sadece parada bitmiyor ki. Her şeyden önce, yaptığın işten keyif alıyorsun, ruhunu tatmin ediyorsun.

Bir programı baştan yaratıp, çalışır hale getirmek ve "Vay be, ben yaptım bunu!" demek inanılmaz hoş bir his. Bir yandan da, kodlamanın verdiği o tatmin duygusunu düşünüp hesaba katınca, "hadi daha hızlanalım" diye düşünüyorsun. Ve tabii ki, işini düzgünce bitirip, rahat uyumanın verdiği o huzur... O da başka bir hikaye. Ancak unutma, her zaman bir 'debug' tehlikesi ile karşı karşıyasın!